AİDİYET


   Birine ait hissetmek... Birine ait olmayı hissetmek zor gerçekleşen, gerçekleştiğinde insanın ait olduğu yere yerleşip mutluluklar saçmasına sebep olan yaşanabilecek en güzel duygulardan biridir herhalde..Hep keşke öyle biri olsa diye hayal eder insan. O kişiye ait olmak demek, onun ve hayatının bir parçası olmak demek. O aitliğin içinde kendini kaybedip bireyselliğini yitirmeyenler başlarına gökten üç elma düşüp sonsuza kadar birlikte ve mutlu yaşayanlar sınıfına girer.
.
.

   İnsan kendi doğası dolayısıyla kendini bir yere bir şeye ait hissetmek ister yoksa hayatının anlamını yitirecek ve amaçsız olacaktır. Birine ait hissetmek kişiye güç verir, hayata bağlanır, ölüm ayrılık en büyük korkuları olur. Ama ince çizgiyi geçmemek üstünde çok fazla düşünülmesi gereken hassaslık isteyen bir konudur, bu köle ve sahip ilişkisindeki gibi sahiplenmek ya da bir eşyaya sahip olmak gibi değildir. Siz bunun farkında olmalısınız ve karşınızdaki insan da bunun farkında olmalıdır. “Ait ” güzel bir kelime ancak, kimse kimseye ait olmasın. İnsanlar paylaşmak için, istedikleri için hayatlarına anlam kattıkları için beraber yürüsünler derim ben.





   Bence;
Amacı birisine ait olmak olan kadının ona ait olması da bir erkeğe çok fazla şey katmaz sanırım. Bu erkeğin üstün cazibesinin ürünü değil, tam tersine kadına yapılan baskının bir sonucudur. İfadenin derinliğinde de bu yatıyor zaten. Kadınlar tutunmak,sevilmek istiyor ve erkekler de, birlikte bir hayat yaşamak ne demektir zerre bilmeden, kadınların yükünü bir anda sırtlanıyorlar sanki.. Sanıyorlar ki, sevmek... Sevmek aslında, içini gösterebilmektir, birbirine tutunmaktır.  Sorumlu olmaktır birbirinden. Birbirinin hayatında sorumlu olmaktır. Mutluluğundan sorumlu olmaktır. Birbirinin diyorum. Biri diğerinin, diğeri de birinin.

   Kim, sürekli kaybetmekten korktuğu birisiyle çile dolu bir hayat yaşamak ister ki ? Ama şartlar insanları bu hale getirebiliyor. Gerçekte olmayan hayali bir baskı yüzünden, ki bu aidiyet martavalı neden oluyor bu baskıya, ilişkiler bir bütünleşme, bir paylaşım düzleminde değil, ait olma-kaçma kovalama düzleminde ele alınıyor.

  İşlerin sevgiyle ve doğal akışı içinde seyrettiği ilişkilerdense, klişelerle dolu, zorlama aşklar yaşanması gerçekten üzücü...


busekuytu

Çalışıyor, geziyor, okuyor, öğreniyor ama en çok; yazı yazmayı seviyor! Bu yüzdendir ki; yazdığım konuların, yeni fikirlere hayat verdiğini düşünüyorum.. Gazeteci,Muhabir/PR

2 yorum:

Yorum yazın... :)